-
1 ayı gibi
adj. bearish, huge, ruffianly, ursine* * *ursine -
2 ayı gibi
bearish -
3 ayı gibi kucaklama
n. bear hug -
4 ayı
ayı ZOOL Bär m;abw ayı gibi bullig;ayı herif ungehobelte(r) Mensch;ayı yürüyüşü (Gang m) auf allen Vieren -
5 ayı
1. bear. 2. colloq. lummox, lout, oaf. - gibi bearish, clumsy and insensitive. - yürüyüşü a way of walking on all fours with straight elbows and knees. -
6 ay
луна́ (ж) ме́сяц (м)* * *I межд.ах!, ох!, ой!IIay, ayağım! — ой, моя́ нога́!
1) луна́ay ışığı — лу́нный свет
ay karanlığı — сла́бый лу́нный свет ( пробивающийся сквозь облака)
ay takvimi — лу́нный календа́рь
ayın tutulması — лу́нное затме́ние
ay yılı — лу́нный год
2) ме́сяцayda bir — раз в ме́сяц,
bu ayın beşinde — пя́того числа́ э́того ме́сяца
bugün ayın kaçı? — како́е сего́дня число́?
geçen ayın son günlerinde — в после́дние дни про́шлого ме́сяца
gelecek ayın üçünde — тре́тьего числа́ бу́дущего ме́сяца
üç aylar — мус. ме́сяцы редже́б, шаба́н, рамаза́н
••ayı gördüm yıldıza itibarım yok / ayı gördüm yıldıza minnetim yok — посл. я ви́дел луну́, а до звезды́ мне и де́ла нет
- ay parçası gibiayı görmeden bayram etme — посл. не говори́ гоп, пока́ не перепры́гнешь
- ayda yılda bir -
7 aç
голо́дный* * *1) голо́дный тж. сущ.aç açına — на голо́дный желу́док
aç bırakmak — оставля́ть голо́дным кого
aç durmak — голода́ть, не принима́ть пи́щу, не есть
aç kalmak — а) оста́ться голо́дным; б) обнища́ть, всего́ лиши́ться
aç karnına — на голо́дный желу́док, натоща́к
karnı açtır — он го́лоден, он проголода́лся
2) перен. а́лчный, жа́дныйne aç adam! — до чего́ же жа́дный [челове́к]!
3) перен. жа́ждущий, стра́стно жела́ющий кого-чего••aç ayı oynamaz — посл. голо́дный медве́дь не пля́шет; соловья́ ба́снями не ко́рмят
açın halini tok bilmez, hastanın halini sağ bilmez — посл. сы́тый голо́дного не разуме́ет
aç tavuk kendini arpa ambarında sanır — посл. голо́дной ку́рице про́со сни́тся
- aç açık- aç doyurmak
- aç kurt gibi yemek
- aç kurt gibi üşüşmek
- aç kurt gibi saldırmak
- aç susuz kalmak -
8 aç
",-çı 1. hungry. 2. greedy, covetous, insatiable. 3. hungry person. 4. hunger. - açına on an empty stomach. - açık hungry and homeless. - açık kalmak to be hungry and homeless, be utterly destitute. - ayı oynamaz. proverb If you want a man to work well, feed him first. - bırakmak /ı/ to starve (a person), let (him) go hungry. - biilaç/çıplak altogether destitute. - doyurmak to feed the poor. - durmak to be without food. - kalmak 1. to be left hungry. 2. to be poor. - karnına on an empty stomach, while hungry. - kurt gibi hungry as a wolf. - kurt gibi saldırmak /a/ to attack (a meal) like a ravenous wolf; to seize voraciously. acından ölmek 1. to starve to death. 2. to be dying of hunger. 3. to be very poor. - susuz without food or water. - susuz kalmak to be poverty-stricken, be destitute. " -
9 in
-
10 bayram
"religious festival, Bairam; national holiday; festival, festivity. - arifesi the eve of a Bairam. - ayı the month of Shawwal (of the Muslim calendar). -dan bayrama rarely, once in a blue moon, on occasion. Bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü? colloq. There must be something behind this. - ertesi right after the Bairam, in the days just after the Bairam. - etmek/yapmak 1. to feast, celebrate a holiday. 2. to be overjoyed. - günü 1. a Bairam day. 2. on a Bairam day. - haftasını mangal tahtası anlamak to misunderstand completely. - havası a holiday spirit. - koçu gibi gaudy, showy; overdressed. -ınız kutlu/ mübarek olsun! Have a happy Bairam! - namazı morning service on the first day of a Bairam. -da seyranda only occasionally. - şekeri candy offered to visitors on Bairam days. - tebriki congratulations for a Bairam; greeting card. - topu gun fired on Bairam days. - üstü just before a Bairam."
См. также в других словарях:
ayı gibi — 1) iri yarı 2) kaba, anlayışsız (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayı — is., hay. b. 1) Memelilerin etobur takımından, beş parmaklı, tabanlarına basarak yürüyen, yurdumuzda boz türü bulunan, iri gövdeli hayvan (Ursus arctos) 2) ünl. Kaba saba olan insanlar için kullanılan bir seslenme sözü Birleşik Sözler ayıbacağı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ay — 1. ünl. Birdenbire duyulan acı, ağrı, şaşırma, ürkme veya sevinç anlatan bir söz Ay! Sen mi idin? Ay, ne güzel! 2. is., gök b. 1) Dünyanın uydusu olan gök cismi, kamer 2) Art arda gelen iki yeni ay arasında geçen süre 3) Yılın on iki bölümünden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mart — is., Lat. Yılın otuz bir gün süren, üçüncü ayı Birleşik Sözler mart dokuzu mart kedisi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller mart ayı dert ayı mart çıkmadıkça dert çıkmaz mart dokuzunda çıra yak, bağ buda mart havası gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
Barış Manço — Infobox musical artist Name=Barış Manço Background=solo singer Born=birth date|1943|1|2|mf=y Died=death date and age|1999|2|1|1943|1|2|mf=y Origin=Turkey Genre=Rock, Pop, Progressive rock Occupation=Singer, Composer, Song writer TV producer,… … Wikipedia
gül — is., bit. b., Far. gul 1) Gülgillerin örnek bitkisi (Rosa) 2) Bu bitkinin katmerli, genellikle kokulu olan çiçeği Birleşik Sözler gülabdan gülbahar gülbank gülbeşeker gül böceği gül böreği … Çağatay Osmanlı Sözlük
bayram — is. 1) Millî veya dinî bakımdan önemi olan ve kutlanan gün veya günler 2) Özel olarak kutlanan gün Üzüm bayramlarının eğlencelerinde bulunmak istiyorum. H. E. Adıvar 3) mec. Sevinç, neşe Sandalda, gemide bir sevinç, bir bayram, el çırpmalar,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıkarmak — den 1) Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak Cebinden maroken kaplı bir defter çıkardı. Ö. Seyfettin 2) i Sonunu getirmek Bu para ile ayı çıkarırız. 3) i Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek 4) i Bulmak, ortaya koymak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
BERAT GECESİ — Arabi Şâban ayının onbeşinci gecesi. Şâban ayı mübarek şuhur u selâseden (üç aylardan) olup, onbeşinci gecesi mahlûkatın rızıklarına, ömürlerine, amellerine dâir taraf ı İlâhîden meleklere tâlimat verildiği hususunda rivâyât ı sahiha vardır.(Bu… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HACC — Kasdetmek. Muârazada delil ve bürhan ile galip olmak. * Bir yere çok tereddütle varıp gelme. * Şâyan ı tâzim bir şeye teveccüh. * Bir şeyden feragat etmek. * Fık: İslâmın şartlarından ve hâli vakti müsait olan her müslümana farz olan, Mekke i… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
RAMAZAN — Mübarek ayların en mühimmi ve mübarek üç ayların sonuncusu. Kur an ı Kerim in nâzil olmağa başladığı oruç ayı. Arabî ve Kamerî olan takvime göre 9. ay. Oruç tutanın günahlarını yaktığı, mahveylediği için bu isim verildiği rivayet edilir.(Ramazan… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük